
Resmime yaklaşın! Yaklaşın, yaklaşın!
Ne görüyorsunuz? Gülen gözlerimi mi? Yoksa gülen gözlerimin altındaki tırnak izlerini mi?
Kedi mi dediniz? Yanıldınız, aşağıda gördüğünüz şu melek suratlı şeytandan başkası değil bana bunu yapan. 
Bi de artist artist dolanıp, bıcır bıcır konuşup herkesin sevgilisi olmuyor mu?!? Çıldırıyorum. Neyse tüm darbelere rağmen yıkılmadım ayaktayım...

Hatta gerçekten ayaktayım :) Biryerlere tutunup öylece duruyorum. Sonra "bammm" diye oturuyorum popo üstü.
Olsun hayatın güzelliklerini keşfetmeye başladım iyiden iyiye.
Ağustos başı dedemin doğum günüydü. Benim herzaman içtiğimden farklı bir süt denettiler bana.Aslan sütü müymüş neymiş. Ben sütü sadece inek yapar zannediyordum ama aslan yapsa daha iyi galiba baksanıza dedemin parmağını yutacaktım neredeyse :)

Bir de araba diye birşey varmış. Çok konforlu. İçine oturuyorsun hiç yorulmadan seni istediğin yöne götürüyor. Ben de bu koşullar altında 3G teknolojisinin şarkısındaki nakaratı kendime uyarlayıp "arabayla gitmek varken dünyada yürümek niye" diye mırıldanıyorum.

Asabi abim keyfi yerinde olduğunda ya da ceza alacağını hissettiğinde pek bir iyi geçiniyor benimle.
Zaman zaman masadan masaya oturup sohbet ediyoruz,

zaman zaman ise yastıklardan havuz yapıp içinde oynuyoruz.

Baktım abim koşturup, çoşmaya başlıyor, o zaman da çözümü babama sığınmakta buluyorum :)

Ama en keyif aldığım şey suda olmak ve yüzmek...hem de tek başıma :)

Dünyada keşfedecek daha çoook şey var. E haliye ben de diyorum ki "merak ne güzel şey, ne güzel şey merak". Çok yakında yeni keşiflerle sizlerleyim :)