CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

16 Haziran 2008 Pazartesi

Efe Deniz'e


Bir tanem, aşkım, canım oğlum,

Şunun şurasında 4-5 hafta kaldı seni kucağıma almama. Düşündükçe öyle heyecanlanıyorum ki sanki kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor.
Öyle garip bir his ki bu...
Hani çok sevdiğin biri uzakta bir yere gider ve onu özlersin. Ama bilirsin kimi özlediğini; kaşını, gözünü, yüzünü, davranışlarını gözünün önüne getirir “gözümde tütüyor, hadi çabuk gelsin” dersin .
İşte ben senin için bunu diyemiyorum çünkü hakkında tek bildiğim yusyuvarlak bir yüzün ve tombik yanakların olduğu :).
Oysa öyle merak ediyorum ki, gözlerini,saçlarını,burnunu,dudaklarını,boyunu,posunu... Bir insanın daha yüzünü bile görmediği bir insana böylesi bir sevgi duyması hatta daha noktayken (zıplayan bir mercimekken) bu sevgiyi hissetmeye başlaması ne tuhaf.
Artık iyice irileştiğin şu günlerde, bazen öyle bir geriniyorsun ki karnımın içinde, koskocaman bir tepe oluyor göbeğimin üstünde. Topuklarınla ittirerek yarattığına inandığımız bu tepe her ne kadar canımı yakıyor olsada sürekli okşuyorum o kabaran bölgeyi. Çünkü sana dokunduğumu hissediyorum.
Bazen de sabahın köründe hareket edesin geliyor. Uykuya deli gibi düşkün ben, sabahın 5inde içimdeki hareklenmeye uyanıp yine de gülümseyebiliyorum. Elim göbeğimin üstünde sen tekrardan duruluncaya kadar seni hissediyorum. Sonra sen muhtemelen tekrar uykuya dalıyorsun, ben de kalkıp sana mektup yazıyorum :)
Odan, beşiğin, eşyaların, herşeyin hazır oğlum. Günde birkaç kez odana girip eşyalarına bakıyorum. O odada seni hayal ediyorum ve kendi kendime gülüyorum.
Şunun şurasında 4-5 hafta kaldı seni kucağıma almama. Düşündükçe öyle heyecanlanıyorum ki sanki kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor.
Öyle garip bir his ki bu... insan bir garip duygu yoğunluğu yaşıyor, gözleri dolu dolu oluyor, mektubu bile tamamlayamıyor...


0 yorum var.Sen de yazmak istersen burayı tıkla...: