Bir bebeğimiz olacağını söylediğimiz günü hatırlıyorum da, en yakınlarımızın gözleri dolmuş ve hatta pek çoğu sevinçten ağlamıştı. Pek tabii ki bu sulugözlü duygusal grubun içinde annem de vardı. Sorunlu geçen ayları atlatıp,bebeğin sağlıklı doğacağı güne kadar kimse bana bir çöp dahi aldırtmadı oğluma. E hal böyle olunca Efe Deniz’in tüm alışverişi son aylara hatta haftalara kaldı. Annemle aramızda geçen şu diyaloglar da bu alışveriş haftalarında yaşandı.
B: Anne bak bu tulum güzel. Anne? annee?
A: Başak ya, bak bu çok güzel değil mi? (elinde pembe cicili bicili bir kız elbisesi tutmaktadır)
B: Anne yaa... bizim oğlumuz olacak sen ikide bir gidip kız elbiselerine bakıyorsun “topitop” mu yapacaksın çocuğu.
A: Off tamam tamam....elindeki tulum güzelmiş...aaa şu pembe hırkaya bak...
B:???ya sabırrrr...
................................................................
A: Başak ya, acaba ben Efe Deniz’i çok sevebilecek miyim?
B: Aaaa, ne biçim bir soru bu böyle anne!!! Torunun o senin, seversin tabii.
A: Ama kız olsa bir başka olurdu.
B: Offf yine mi kız meslesi?
A: Ama ben ona böyle cicili bicili hırkalar örecektim, saçlarını iki yandan toplayacaktım...
B: Tamam anne ,tamam, kapatalım konuyu bak oğlan duyuyor içerden söylediklerini küsecek sana...
A: Tamam küsmesin onu da seveceğim.
....................................................................
A: Bak kızım şimdiden anlaşalım. Ben öyle uzun uzun bakamam oğlana. Hele kusarsa, ishal filan olursa siz halledersiniz.
B: Tamam annecim biliyorum sen böyle şeylere dayanamıyorsun miden kalkıyor, endişelenme hiç birini yapmak zorunda kalmayacaksın.
.........................................................................
A: Bak Efe Deniz’e neler aldım.
B: Aaaa çok güzel şeyler bunlar...Hööö anne bu ne?
A: Çok hoşuma gitti rengi cıvıl cıvıl, güzel değil mi?
B: Elimde fosforlu turuncu-pembe arası bir alt ile öylece donup kalmıştım.
Şimdi bu konuşmaları düşündüğümde çok gülüyorum. Eminim annem de zamanında nasıl böyle konuştuğuna inanamıyordur. Çünkü şu an Efe Deniz ve annem arasındaki aşk hiç birimizle yok.
E nasıl olmasın? Oğlan gözünü açıyor yanında anneannesi, hemen kalkıp kahvaltısını hazırlayan, altını değiştirip, bulaşmış kakaları temizleyen (ayy ben hayatta yapamam demesine rağmen elleri kolları her yanı kaka olsa da şikayet etmeden hem de),gezmelere götüren,onunla oyunlar oynayan, uyutan, günde 3-5 kere üstünü değiştiren, gece uyandığında onu sakinleştiren, her öğün farklı bir çeşit yemek yesin diye didinen hep anneannesi. Hal böyle olunca, oğlan anneanneyi “annesi” beni de komşu teyze zannetmeye başladı :). Şaka bir yana, annem yapmam dediği her şeyi ama herşeyi yapar oldu. İki dakika ayrı kalsa özlüyor,kaka,kusma gibi eylemlerinden hiç iğrenmediği gibi bununla dalga bile geçip bunları sevdiğini bile söyleyebiliyor. Efe Deniz de bu sonsuz sevgi içinde çıldırıp tüm işve ve cilvelerini anneanneye yapıyor.
İkisi arasındaki bu sonsuz aşkın kanıtları ise işte burada:
Esas komik olan ise son günlerde annemle aramızda geçen diyaloglar:
A: Başak ya, sence kızı da Efe Deniz kadar sevebilir miyim?
B: Hööö!!! Anne sen Efe Deniz doğmadan keşke kız olsaydı diyip duruyordun,unuttun galiba???
A: Öyle diyordum dii mi? Ama Efe Deniz çok tatlı, ben onsuz yapamam. Kız doğunca,o yine bizde de kalır değil mi?
B: Kalır tabii arada sırada...
A: Kalsın tabii,hem siz de rahat edersiniz canım sık sık kalsın :)
B: Anneeeee....
A: Tamam tamam, kızı da seveceğim çok... ama Efe Deniz çok başka ya....
Bu diaylog böyle uzuyor gidiyor. Şimdi Efe Deniz’e hamileyken yaptığımız diyaloglara rağmen annemin Efe Deniz’e olan aşkını görünce, kızı da ne kadar çok secveceğini az çok tahmin ediyorum.
Bazen soruyorlar “peki kıskanmıyor musun?” diye. İnsan canından bir parçanın, canının bir parçası olduğu biri tarafından sonsuz sevilmesini kıskanabilir mi?
5 yorum var.Sen de yazmak istersen burayı tıkla...:
Hoşgeldin Başakcım...Özlettin kendini. Nehir'in iyi haberlerine cok sevindim, umarım bundan sonrası daha da iyi geçer. Sen de kendini 2 çocuklu meşgul anneye iyice hazırla derim bu süreçte :)))
Annene selamlarını iletmeni istiyorum, ikiniz de çok şanslısınız. Hele torunlar en şanslıları Onlar :))
Öptüm sizi
Hoşçakal
torunlar daha çok sevilirmiş diyorlar ya :) allah ayırmasın sizleri birbirinizden..sevginiz hep daim olsun...
Hoşbulduk Gülay'cım. Bundan sonrasının iyi geçmesi için yine her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım. Ve tabii yatarak yapılan bu fedakarlık esnasında da 2 çocuklu hayata enerji toplamaya çalışacağım bol bol :)
.......................
Çok haklısın Yaprak'cım, torunlar daha çok seviliyor. Hatta geçenlerde yaşlıca bir teyze bir laf etti ki işte dedim tam da bu "Çocuklar bankadaki anaparan ise torunlar faizindir :)"
Lafa koptum süper:)) dialoglar harika,anlatım şahane...Benim annemde bu torun başka bişey ya seni sevmek gibi değil anlatamıyorum çok değişik falan diyip duruyor.Can onda kalsın diye de içi gidiyor.
:) sağol Pınar'cım. bak valla temkinli ol bu çocuklar da anneannelerine bir başka düşkün oluyorlar,bir kaptırırsan Can'ı kurtulamazsın :)
Yorum Gönder