Şimdi bayram yaklaşıyor ya belki çoluk çocuk tatil yapmak isteyenler vardır diye gecikmiş bir tatil yazısı olarak 2 çocuklu tatil maceramızı paylaşmaya karar verdim sizlerle...
Yıllardır hayalini kurduğum ama gerçekleştirmeye gelince nasıl yaparım diye düşündüğüm tatili sonunda bu yaz gerçekleştirdim.
İki çocukla tatil yapmak bir anda kabusa dönüşebileceği için bu seneye kadar hep ya yazlık tercih etmiştik ya da haftalık ev kiralama yöntemini seçmiştik.
Bu sene bir cesaret "hadi dedik, bu sefer bir tatil köyüne gidelim".
İlk hareket çocuk dostu tatil köylerini araştırmak oldu.
Tatilimiz Haziran başına denk geleceği için güneye odaklandık.
Uzun araştırmalarımızın sonunda da Suntopia Pegasos Resort 'ta karar kıldık.
Tatil köyününün resimlerine bakıyorum içim gidiyor. Bunca sene tatil köyü demek benim için, "dinlenme, eğlenme, özgürleşme demekken şimdi 2 çocukla nasıl olacak bunlar?" diye düşünmeye başladım daha gitmeden. Öyle önyargılıydım ki "tatil dönüşü kesin bir tatile daha ihtiyacım olacak" diye düşünüyordum.
Gece yola çıkmak ilk akıllı davranışımız oldu. Normalde yolda sürekli didişen ve "daha gelmedik mi?" diye milyonlarca kez soran bıcırlar yol boyunca uyuyunca sessiz ve rahat bir yolculuk yaptık.
Otele vardığımızda odalarımız hazırdı ve günü kaçırmadan havuz kenarına inebildik.
Otel gerçekten her anlamda çocuklu ailelerin ihtiyaçlarına yönelik düşünülmüş. Odalar çocuk için ayrı bir oda olacak şekilde 2 ayrı odadan oluşuyor. Her öğün çocuklara hitap eden en az bir yemek çeşidi mevcut. Her öğün balık olması ayrıca şahaneydi.
Çocuk oyun alanı
Çocuk oyun alanı, kreş, çocuk animasyonu, çocuk havuzu gibi çocuğa yönelilk tüm ayrıntılar mevcut.
Gelelim 2 çocukla tatilin detaylarına: bir kere klasik bir Türk annesi olduğumu yüzlerce turistin yanında çok net anladım. Tüm turist çocuklar masalarında oturup kendi kendilerine yemek yerken benim bıcırlar o masa senin bu masa benim dolanıp duruken ben her defasında kendimi "Nehirrr, bitti mi ağzındaki, Efe Denizzzz sarkma dedim sana" diye seslenirken bulup dizginlemeye çalışırken çok net anladım bu ayrımı.
Yemek seansları dışında deniz ve havuz kenarında öyle keyifli vakit geçirdiler ki, hayalini kurduğum şezlong,güneş kitap üçlemesini rahatlıkla gerçekleştirebildim.
Çoğu kez ben de onlarla çocukluğuma dönüp defalarca inip çıkıp kayıp durdum su kaydıraklarından.
Günün sonunda çocuk animasyonunda eğlenirken bıcırlar biz içkimizi yudumlayıp keyifle seyrettik onları. İstanbulda'ki düzenimizi tatil için iptal edip yatış saati serbestliği sağladığımız için de, hiç yatma vakti tartışması yaşamadık.
Zaten çoğu kez animasyonu seyrederken kucağımızda uyuyakaldı minikler. Fazla müdehaleci olmayınca hem onlar hem de biz rahat ettik. Hal böyle olunca geriye tadı damağımızda kalan bir tatil oldu...
Dilerim seneye bakıcısız çıkacağımız tatilimizde de aynı performansı yakalayabiliriz.
2 yorum var.Sen de yazmak istersen burayı tıkla...:
Canım ne sevindim bilemezsin iyi bir tatil geçirdiğine çok ihtiyacın vardı biliyorum. Biraz geç okudum ama buluşmalarda da detaylı konuşamamıştık hiç. Bende kara kara önümüzdeki yaz tatilini düşünüyorum. öpüyorum
bin yıl geçmiş gibi :) öle çok oldu ki ben de bloguma girmeyeli. oteli hemen not ettim :) umarım herşey yolundadır.. sevgiler..
Yorum Gönder