CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

25 Haziran 2008 Çarşamba

3.ay biterken

31/3/2008




Efe Deniz’in daha doğduğu günden itibaren sürekli duyduğum“hele bir 3 aylık olsun rahatlayacaksın”; “3. Aydan sonra gazını daha rahat çıkaracak”; “3. Ayda herşeyi algılamaya başlayacak”... ve buna benzer pek çok cümle sonucunda 40’ı çıktıktan sonra 3.aya doğru geri sayıma başlamıştım. Hele ki o kolik krizlerinden sonra, 3. Ay benim için karanlık tünelin sonundaki ışık gibi görünüyordu.
Gerçekten de 3. Ay bir dönüm noktası oldu. O kadar değişti ki Efe Deniz, insanın sürekli dibinde durup mıncıklayıp,öpesi geliyor.
Bir kere artık babasını ve beni daha belirgin bir şekilde tanır oldu. Hele babasını gördüğünde attığı gülücükleri kıskanmıyor değilim.
Bu arada aynada kendi yansımasını uzun süre dikkatle izlemeye ve kendine gülücükler atmaya da bayılıyor.
Hele bir de sohbetleri dikkatle dinleyip anlıyormuş gibi bir ifade takınması yok mu...
Bakınız aşağıda bizim türkiye’deki işsizlik ve iş alanları ile ilgili muhabbetimizi dinleyen ifadesi...



Hımmm, iş-miş zor işler büyümesem mi acaba???




Sesli kahkahalar ve değişik sesler, oyun halısında kendi kendine oynayabilmesi, yattığı yerden ya da anakucağından dikilmesi ya da bir yerden destek alarak oturma pozisyonuna geçmesi de bu ayın yenilikleri.
Ama bence bu ayın en önemli gelişmeleri , biberonunu kendi kendine tutmaya başlaması ve ayaklarını keşfi.

Bir süredir biberonuna müdehale ediyordu zaten ama artık biberonu görünce hemen yakalayıp ağzına götürmeye çalışıyor. Çok doluyken ağırlığından pek kaldıramıyor ama yarısını geçtikten sonra gayet başarılı bir şekilde kalanını kendi içmeye uğraşıyor. Keza tam dik tutamadığından hava yutmasın diye ben alttan destek veriyorum çoğunlukla ama arada aşağıdaki gibi tüm hakimiyeti ona bıraktığımda oluyor :).



Şu biberonu tutunca annem pek bir mutlu oluyor :)




Bildiğiniz üzere bizimkinin ayak maceraları çoktu.Artık bizim bıcır ayaklarını tanıyor, onları yakalamaya çalışıp hatta oyunlar oynuyor. Tabii ayaklarını yukarı kaldırmaya başlaması sonucunda yavaş yavaş dönmeler de başladı.




Ayağım mı bu benim?





Bakın ne kadar yukarı kaldırabiliyorum



Bizimki iyiden iyiye metroseksüel oldu. Banyo sonrası yağlanma seanslarımız ve keyif dakikalarımız uzadı.
Tek derdimiz ne kadar yağlarsak yağlayalım bizim minik metroseksüelimizin cildi hemenceceik kuruyor yani hergün bakımı var keratanın :)


Annem bu resmi internete koymaz herhalde...



Bu aya ait son not ise ilk tattığı yiyeceklerle ilgili. Henüz katı gıdaya geçmedik ancak parmağımızın ucunu sürüp diline değdirdiğimiz muz beyefendi tarafından sevilmemiş olmasına rağmen ucunu kemirme girişiminde bulunduğu salatalık şu an için favorisi.

0 yorum var.Sen de yazmak istersen burayı tıkla...: