CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

25 Haziran 2008 Çarşamba

Son 15 günümüz

18/3/2008

Geçen hafta annemi bi korkuttum bi korkuttum ki sormayın...
Sabah başladım ciyak ciyak ağlamaya, akşama kadar hiç susmadım.
Memeyi de, mamayı da reddettim durdum.
E hal böyle olunca, akşamüstü annem sanki arkasından atlı kovalıyormuşcasına koşarak beni doktoruma götürdü.
Böylelikle normalde 3. Ay aşım olmadığı için kontrolüm olmamasına rağmen kontrollerim de yapılmış oldu.
Doktorum tüm kontrollerimi yaptıktan sonra, herşeyin normal ancak 15-20 günde bana 500 gram aldırmak için, anneme ne yaptığını sordu.
Ve anlaşıldı ki normalde günde 600 gram mama yemem gerekirken ben keyifle 900 gram yiyince sonucu hazımsızlık olarak geri dönmüş.
Annem ,bir türlü anlam veremedi. “Biz mamanın üzerinde yazan ölçüleri uyguluyorduk” diyince, doktorumuz Kadir Tuğcu, bize annemi çok kızdıran gerçeği söyledi.”Mamaların üzerinde yazan ölçüler maksimum ölçülerdir. Siz ne kadar çok ölçü kullanırsanız, bebek yiyeceğini yiyip gerisini bırakır dolayısıyla kullandığınız 6 ölçeğin 1-2si boşa gider, siz daha çabuk mamayı bitirip, daha çok mama satınalırsınız.”
“Ohh ne ala mama firmaları kazansın diye benim mide oldu işkembe.
Zaten eve döndüğümüzde öyle bir yeşil kaka yaptım ki değme lağım çukuru o kadar kötü kokamazdı herhelade.... Neyse midenizi bulandırmadan daha keyifli bir habere geçeyim. Benim artık oynadığım bir oyuncağım var.


Ayı Toti'yi seviyorum..





İlk oyuncağım değil çünkü daha önce bizimkilerin aldığı oyun halısında da oyuncaklar vardı ya da Mehmet abim, sayıları renkleri ve klasik şarkıları öğreten bir kırkayak almıştı ama hiçbirine böyle ilgi duymamıştım. Yeni oyuncağıma bir de isim koyduk “ayı toti”. Sallayınca şıngır şıngır ses çıkarıyor ama ben en çok ona sarılmayı ve kulağını ısırmayı seviyorum.
Bir de bu hafta bize bir bayan geldi. Bana hep “halacım” deyip durduğundan anladığım kadarıyla halam. Çünkü bu büyüklerin garip bir adeti var. Kim, ona nasıl hitap etmemi istiyorsa bana öyle hitp ediyor. Mesela annem hep “ uykun mu geldi, acıktın mı annecim.. filan diyor”, Anneannem, ağlamaya başladığımda “ne oldu anneannecim” diyor. İlk başta yadırgamıştım “haydaaa kim kimin annesi, yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan” diye sonra demin de dediğim gibi anladım ki onlara ne dememi istiyorlarsa bana öyle diyorlar. Bir çeşit eğitim yani :)



Halamı çok sevdim :)



Neyse amma uzattım lafı, çenem mi düşük ne? Anneme çekmişim herhalde. Halamı çok sevdim. Kan çeker derler ya işte öyle birşey. O bizde olduğu süre boyunca yapmadığım şirinlik, atmadığım gülücük, çıkarmadığım ses kalmadı. Hatta ilk çığlık çığlığa gülmemi bile ona yaptım. Pazar günü uzun bir yürüyüş yaptık, Mothercare’e gidip bana Candaş’ın annesi Gülay teyzenin tavsiye ettiği yatak kenarına takılan renkli kitaptan aldık. Tam çıktık ki annem “ayyy ne tatlı” diyerek başka bir çocuğun resmini çekti. (bakınız şekil 1A).

Şekil 1 A

Ben de sırf benim resimlerimi çekip, bana “tatlım” diyor sanıyordum. Kıskandım valla.Pazar günü halam gider gitmez de intikamımı mızıkmaya başlayarak aldım. Eee nasılmış bakalım başka bebeklere tatlı demek...
Hem ona naz yapmayacağım da kime yapacağım değil mi?

0 yorum var.Sen de yazmak istersen burayı tıkla...: