16 Nisan 2009 Perşembe
Yalancı Difteri
Haydaa yalancı içli köfte, yalancı tiramisudan sonra diferinin de mi yalancısı varmış demeyin, varmış...
Diğer adı "krup" olarak da bilinen bu solunum yolu rahatsızlığı 10 gününü yedi Efe Deniz'in. Geçen çarşamba, annem bu çocuk sıcak, galiba ateşi var dediğinde ufak ufak öksürüyordu . Aynı öksürük ertesi gün bir köpek havlaması ya da bozuk araba motorundan gelen seslere dönüşünce ve bizim bıcır nefes almak da da zorlanınca apar topar kendimizi doktora attık.
"Yalancı difteri, bu ara çok yaygın, hemen bir kortizonlu iğne yaptırıyoruz" dedi doktorumuz.
Sonrası 16. aya kadar tek ilaç kullanmamış oğlum bir nine gibi günde 3-5 ilaç alır oldu. Ağzını tüüm yemeklere kapadı ve bir hafta açmadı. Geceleri öksürdükçe defalarca ağlayarak uyandı. Anne olmadan uyumadı.Neyse ki salı sabahı "mamma, mamma" diye bağırarak uyanınca iyileştiğini anladık. Bir hafta boyunca minimum hareket eden, baygın baygın bakan, bir koltuktan diğer koltuğa gidip başını dayayan küçük adam bu süre zarfında harcayamadığı enerjiyi biriktirip biriktip iyileştiği ilk gün harcamaya kalkınca aynı günün akşamı hepimiz telef olduk. Kısaca anlayacağınız, gitti yalancı difteri geldi yalancı pehlivan :)
7 Nisan 2009 Salı
Güneşi görünce....

Önce cuma günü oyun grubu için Göztepe parkındaydık...

Efe Deniz, Uras, Emir (ki kendisi İrem'in arkasında kalmış) ve İrem, bir o yana bir bu yana sürükleyip durdular bizi...


Pazar günü ise büyükkk blog buluşması için 2 defa organizasyon yapmaya çalıştığım ama türlü sebeplerle bir türlü gidemediğimiz mekan olan True Blue'daydık.
Nehir'in kankası olacağını düşündüğüm Duru (-ki siz onları bu ve şu yazımdan hatırlayacaksınız) ve ailesiyle beraberdik. Nehir-Duru tanışması çok sevimliydi.



Efe Deniz kızların rahatını bozmamak için özgür takıldı;
Filiz ablasıyla,adım atılmadık köşe bırakmadı. Koşuşturdu, durdu...

Günün sonunda ise...

6 Nisan 2009 Pazartesi
Kimim ben...
Sevgili Yaprak beni sobelemiş. Konu zor, yazılacak çok şey olmasıyla bilgisayar başında az zaman geçirebilmemle orantılı birkaç cümleyle yerine getireyim görevimi.
31 yaşında ama hala çocuk, iki çocuklu ama hala "bu çocuklara benim mi"diyen, evli ama hala ilk günlerdeki heyecanı hisseden, anne ama hala annesinin minik kızı, çalışan ama 2 yıldır iş yerinden uzak... çokça heycanlı, çokça duygusal, çokça sıcakkanlı, az sportif, az feminen, eee pilav üstü kuruya döndü yazım. Yazamıyorum!!!Nedeni malum; Efe Deniz kucağımda :) Tuşları ondan uzak tutmak çook zor. Bu durumda ben de topu sizlere atarım : siz söyleyin bakalım kimim ben :)
Ve söyleyin bakalım kimsiniz siz, sevgili Zeynep, Pınar ve İlknur :)
glitter-graphics.com
5 Nisan 2009 Pazar
Uyku denince...
3 Nisan 2009 Cuma
1 Nisan 2009 Çarşamba
Döndü...

glitter-graphics.com
Doğum günü süprizleri


glitter-graphics.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)